Asma’‑ul Husna – Allah’ın 99 ismi Kim Buldu? Tarihsel Arka Plan ve Güncel Akademik Tartışmalar
Dini inançların toplumsal bağlam içinde nasıl şekillendiğini inceleyen bir araştırmacı olarak, çoğu zaman “ismin gücü” üzerine düşünüyorum. Bir kelime yalnızca bir tanımlama, bir etiket değildir; aynı zamanda aktarılmış bir tarih, kültürel bir kod ve toplumsal bir ilişki biçimi taşıyabilir. Bu bağlamda, İslam geleneğinde geniş biçimde kabul gören “Allah’ın 99 ismi” meselesi, hem teolojik hem de toplumsal anlamda incelenmeye değerdir. Bu makalede, “Allah’ın 99 ismi kim buldu?” sorusuna odaklanıyor, tarihsel kökenlerinden günümüzdeki akademik tartışmalara kadar uzanan bir değerlendirme sunuyorum.
1. Tarihsel Arka Plan
İslam geleneğinde, “Allah için doksan dokuz isim” olduğu yönünde bir hadîs bulunmaktadır. Ebû Hureyre’den rivayet edilen bu hadîste: “Allah’ın doksan dokuz ismi vardır, yüz eksi biri; kim onları sayarsa Cennete girer.” denmiştir. [1] Bu rivayet, bu isimlerin sabit bir liste haline gelmesini teşvik etmiş olsa da, “kim buldu?” sorusu doğrudan bu hadîs ile yanıtlanmaz. Başlıca şunlar öne çıkar:
– Bu isimlerin bir kısmı Kur’an’da açıkça yer alır; örneğin “Er‑Rahmân”, “El‑Malik” gibi. [2]
– Hadîs literatüründe, bu 99 ismin sayılmasının ya da ezberlenmesinin fazîleti vurgulanır ama “ilk listeleri kim derledi” ya da “kim onları sistematik biçimde topladı” konusu net değildir.
– Ek olarak, klasik müfessirler ve tasavvuf geleneği içerisinde, farklı listeler mevcuttur; yani sabit bir “kim buldu” sorusuna tek bir isimle cevap vermek zordur.
Özetle tarihsel olarak, bu isimlerin derlenmesi toplumsal ve dinî pratiklerle bağlantılıdır; muhafaza eden kişi ya da topluluk yerine, bu uygulamanın zamana yayılan geleneksel biçimi ön plandadır.
2. Kim “Buldu”? – Akademik ve Geleneksel Perspektif
Geleneksel İslam kaynaklarına göre, bu 99 isim “Allah’ın en güzel isimleri (Asma’‐ul Husna)” olarak anılır ve hadîs üzerinden teşvik edilir. Ancak modern akademik değerlendirmeler şunları öne çıkar:
– Hadîs zincirleri açısından: Rivayet edilen hadîsin sahihliği konusunda tartışmalar vardır. Bazı kaynaklar bu hadisin sağlam senedle rivayet edildiğini belirtirken, farklı usûl‑bilimciler “isimlerin eksiksiz listesi” konusunda farklı versiyonların bulunduğunu ifade eder. [3]
– Liste varyasyonları: Müfessirler ve hadîs kaynakları arasında “hangi 99 isim” olduğu konusunda mutabakat yoktur; farklı listeler vardır. [2]
– Toplumsal pratik: Bu isimlerin ezberlenip zikredilmesi, toplumsal olarak bir dinî kültürün parçası haline gelmiş; tek bir “bulucu”dan ziyade zamanla şekillenmiş bir gelenek olarak değerlendirilir.
Dolayısıyla, “Allah’ın 99 ismi kim buldu?” sorusuna en doğru cevap şöyle olabilir: Bu isimlerin sistematik biçimde derlenmesi tek bir şahsa değil, İslam’ın ilk döneminden itibaren müteakip kuşakların hadîs, fıkıh ve tasavvuf alanındaki uygulamalarına dayanmaktadır. Yani “buldu”dan çok “toplumsal olarak şekillendi” diyebiliriz.
3. Günümüzdeki Akademik Tartışmalar
Bugün akademik camiada birkaç başlık altında tartışılıyor:
– Metin kritik: Bu isimlerin kaynağı, hangi sure veya hadîs bağlamında kullanıldığı, kelime anlamlarının değişimi üzerine çalışmalar vardır. [4]
– Sosyal dindarlık ve pratik: Bu isimlerin ezberlenmesi, toplumsal bağlamda toplulukların kimlik inşasına katkıda bulunur. Yani bireyler ve cemaatler için bir dinî aidiyet göstergesi olabilir.
– Kültürel adaptasyon: Farklı İslam toplumlarında bu 99 isim nasıl farklı biçimlerde kullanılmaktadır? İslam dışı toplumlarla etkileşimlerinde nasıl anlam kazanmıştır? Bu yönüyle bir kültürel antropoloji konusu haline gelmiştir.
– Teolojik sınırlar: Bazı teologlar “Allah’ın isimleri sınırsızdır; 99 sadece bir semboldür” görüşündedir. Yani “99 ismi kim buldu?” meselesi, isimlerin mutlak listesinden ziyade ibadet ve bilinç pratiklerine işaret eder. [5]
4. Sonuç Olarak
Bu bağlamda, şu üç temel noktayı vurgulamak gerekir:
– “Allah’ın 99 ismi” geleneği, tek bir derleyicinin şahsi işi olmayıp, İslam’ın erken dönemlerinden itibaren şekillenen bir kültürel‑dini pratik olarak ortaya çıkmıştır.
– Geleneksel kaynak bu listeyi bir hadîse dayandırırken, günümüzde akademik perspektif bu süreci daha geniş tarihsel, toplumsal ve metinsel bağlam içinde ele almaktadır.
– Bu konunun toplumsal açıdan önemi, bireylerin ve toplulukların isimler aracılığıyla ilahi ile bağ kurması, kimlik ve inanç pratiklerini biçimlendirmesidir.
Okuyucu olarak sizin için bir davetim var: Bu geleneği kendi toplumsal bağlamınızda düşünün. Bu 99 ismin ezberlenmesi mi yoksa anlamlarının hayatınıza yansıması mı daha önemli sizce? Kendi gözlemleriniz, deneyimleriniz veya bu konuyla ilgili sorularınız varsa yorumlarda paylaşabilirsiniz.
—
Sources:
[1]: https://sunnah.com/bukhari%3A7392?utm_source=chatgpt.com “Sahih al-Bukhari 7392 – Oneness, Uniqueness of Allah (Tawheed) – كتاب …”
[2]: https://en.wikipedia.org/wiki/NamesofGodinIslam?utm_source=chatgpt.com “Names of God in Islam”
[3]: https://dorar.net/en/ahadith/961?utm_source=chatgpt.com “Bukhari hadiths – الدرر السنية”
[4]: https://www.britannica.com/topic/99-names-of-God?utm_source=chatgpt.com “99 names of God | Islam, Arabic, List, Meanings, & Allah | Britannica”
[5]: https://www.myislam.co/p/99-names-of-allah.html?utm_source=chatgpt.com “99 Names of Allah (Asmaul Husna) – My Islam”
99 ismin metne ravi tarafından eklendiği, yani hadisin müdrec olduğu ifade edilmiştir. İbn-i Mace ‘nin de 99 isimden oluşan listesi bulunur ve bu iki ravinin listeleri birbirinden farklıdır. Her iki ravinin farklı isimlerinin toplamı 125 rakamını vermektedir. Allah’ın 99 ismi hakkında bilgi verir misiniz? Hz. Peygamber ( s.a.s. ) bir hadislerinde, Yüce Allah’ın 99 isminden söz ederek bu isimleri sayan ve ezberleyen kimselerin cennete gireceğini haber vermiştir.
Kurt!
Fikirleriniz yazının uyumunu güçlendirdi.
Allah’ın 99 ismi hakkında bilgi verir misiniz? Hz. Peygamber ( s.a.s. ) bir hadislerinde, Yüce Allah’ın 99 isminden söz ederek bu isimleri sayan ve ezberleyen kimselerin cennete gireceğini haber vermiştir. Bilindiği üzere Yaratıcının pek çok ismi vardır ve bu isimler arasında “Allah” isminin kendine özgü bir yeri bulunmaktadır.
Esra!
Kıymetli yorumlarınız sayesinde yazının kapsamı genişledi, içerik daha zengin hale geldi.
Allah’a yaklaşmak için belirli zamanda ve belli miktarda yapılan ibadet, dua ve zikri ifade eden tasavvuf terimi. Gazzâlî ‘nin (ö. 505/1111) esmâ-i hüsnâya dair eseri. Bu anlam çeşitliliği içerisinde Esma-ül Hüsna; Güzel isimler, güzel nitelikler ve ya en üstün yücelikler Allah ‘a aittir manasına gelmektedir. Günlük hayatta kullandığımız esma-i Hüsna ise Farsçadan dilimize geçmiş bir kullanımdır. Günlük dilde istimali çok olduğunda halk arasında Esma-i Hüsna olarak yer bulmuştur.
Naz! Katkılarınız sayesinde makale daha güçlü bir anlatım kazandı ve ikna ediciliğini artırdı.
Bu anlam çeşitliliği içerisinde Esma-ül Hüsna; Güzel isimler, güzel nitelikler ve ya en üstün yücelikler Allah ‘a aittir manasına gelmektedir. Günlük hayatta kullandığımız esma-i Hüsna ise Farsçadan dilimize geçmiş bir kullanımdır. Günlük dilde istimali çok olduğunda halk arasında Esma-i Hüsna olarak yer bulmuştur. Yalnızca Kur’an’da geçen ilahi isimler yüzden fazlayken hadislerde Allah ‘a atfedilen başka isimler de bulunmaktadır.
Gülay!
Teşekkür ederim, fikirleriniz yazının akışını iyileştirdi.