Kültür Mantarı Hangi Mantar Türüdür?
Bir Yaşamın İçindeki Mantarlar, Duygular ve Hayal Kırıklıkları
Kayseri’nin Yalnız Sokaklarında Bir Gece
Kayseri’nin kış akşamları, soğuk ve rüzgârla sarılı birer arkadaş gibidir. Bazen dışarı çıkıp sadece bir süre sokaklarda yürümek isterim. Bütün o karanlık ve yalnız sokaklar içinde kaybolmak, tüm dünyadan bir an için uzaklaşmak… Bir gün böyle bir akşam, sadece bir adım uzaklıktaki markete gitmek için evimden çıktım. İşte o an her şey değişmeye başlamıştı. Kültür mantarı almayı düşündüm. Aslında, orada bir şeyler satın almak istesem de, kafamda bir tür soru vardı: Kültür mantarı hangi mantar türüdür?
Çok basit bir soru gibi gözükebilir, değil mi? Ama o anın duygusal yüküyle, Kayseri’nin hüzünlü akşamında, bu basit soru beni bir yolculuğa çıkardı. O yolculuğun başlangıcında sadece bir şey vardı: Heyecan ve merak. Kültür mantarını alacak, o mantarları mutfakta yemek yaparken kullanacak ve sonunda kendimi biraz daha iyi hissedecektim. Fakat işler hiç de öyle gelişmedi.
Kültür Mantarı ve Ben
Bir gün, aslında bir hafta önce başlamıştım bu soruyu sormaya. Kayseri’deki küçük ama sıcak marketlerden birinde rastgele yürürken, kültür mantarları reyonuna gözüm takıldı. Mantarlar aslında bana hep bir şekilde huzur vermiştir. Annemin mutfakta yaptığı yemekler, bir zamanlar babaannemin evinde yediğimiz çorba… O an hepsi gözümün önüne geldi.
Ama bu sefer farklıydı. Mantarlara baktım, ama hiç de bildiğim mantar türlerinden biri gibi gelmediler bana. Kültür mantarı hangi mantar türüdür? diye sordum, hem kendime hem de kasiyere. Kasiyer, mantarları bana biraz daha dikkatli gösterdi ve kültür mantarlarının agaricus bisporus türünden olduğunu söyledi. İşte o an, tam o an, içimde bir şeyler kırılmaya başladı.
Duygusal bir boşluk hissettim. Bir şey eksikti. Belki de yıllarca bildiğim o klasik doğa görüntüsünden uzaklaştıkça içimdeki şeylerin anlamı kayboluyordu. Bir tür hayal kırıklığıydı, çünkü her şey bir şekilde işlenmiş, düzenlenmiş ve sadece bir ürüne dönüşmüştü. Kültür mantarını aldım ama içimdeki o büyülü mantar duygusunun kaybolduğunu fark ettim.
Kayseri’deki O Akşamın Ardında
Evime dönerken, mantar torbası elimde, kafamda karmaşık bir sürü düşünce vardı. Kültür mantarının ne olduğunu öğrendim, evet. Ama mantar sadece bir tür değildi. O kültür mantarı, doğanın sadeliğini, güvenliğini kaybetmişti. O büyülü, orman köylerinden gelen mantarın yerini bir tür “serada yetişmiş” mantar almıştı. O an bir şey değişti. Bir hayal kırıklığı duygusu, içimi sarmaya başlamıştı. Kayseri’nin soğuk rüzgarında bu his daha da keskinleşti.
Evde mutfakta, her zamanki gibi mantarları temizlerken bile ne kadar sıradan olduklarını fark ettim. Hangi yemekte kullanacağım, ne kadar sağlıklı olurlar, bunlar zihnimin başka köşelerine kaymıştı. Sadece bir mantar, ama neden bu kadar derin bir şey hissediyorum? diye sorguladım. Sadece bir ürün, ama sanki bir şeylerin kaybolduğu, bir şeylerin bittiği bir dönüm noktasındaydım.
Mantarların aslında bizim yaşamlarımızda da çok benzer bir yeri vardır, değil mi? İnsanın doğal olanı kaybettiği, sıradanlaştığı her an, bir şeyleri özler. Belki de bu yüzden, kültür mantarları bana böyle bir şey hissettirdi. Çünkü doğal olanı görmek, hissetmek ve kaybetmek her zaman zor olmuştur.
Kültür Mantarı: Bir Türün Ötesinde
Yavaşça mutfakta hazırladığım yemeği pişirirken, işte o an birden fark ettim. Kültür mantarı hangi mantar türüdür? Bu basit soruya cevabı bulmuş olsam da, sorunun beni nereye götürdüğünü tam anlamıştım. Kültür mantarı, aslında doğanın bir parçasıydı ama biz onu dönüştürdük, şekil verdik, tüketilebilir hale getirdik. Bir tür hayal kırıklığı, bir tür kayıp vardı ama aynı zamanda bir umut ışığı da… Çünkü bir şey kaybolmuşsa, başka bir şey de yerini alabilir.
Kültür mantarının, bilmediğim türlerden biri olduğunu düşündüğüm anın ardından, artık ona farklı bir gözle bakıyordum. O kadar fazla derinlik vardı ki, küçücük bir mantar bile hayatımızın en anlamlı, en güçlü simgelerinden birine dönüşebiliyordu.
Sonuçta
Ve böylece, Kayseri’nin sokaklarında, bir market alışverişinde, bir mantar türünün peşinden giderken, aslında çok farklı bir yolculuğa çıktım. Kültür mantarının hangi tür olduğunu öğrendim, evet. Ama asıl öğrenmem gereken şey, bazen en basit soruların, bizi bambaşka dünyalara sürükleyebileceğiydi. O mantarı yemekten çok, içimde uyandırdığı duyguyu anlamaya çalıştım. Ve bence, aslında kültür mantarları bir tür değil; yaşamın değişimlerini ve kayıplarını simgeliyor.