KHK ne zaman sona erecek?: “Bitiş tarihi olmayan bir rejim”in tartışması
Şunu net söyleyeyim: “KHK ne zaman sona erecek?” sorusu, bir tarihe değil bir zihniyete çarpıyor. KHK’ların gölgesi, sadece bir OHAL döneminin değil; hukuk tekniğinin, yürütme gücünün ve denetim mekanizmalarının nasıl tasarlandığının meselesi. Bu yazıyı, konuyu kapatmak için değil, tam tersine cesurca açmak için yazıyorum: KHK’lar bitti mi, yoksa isim değiştirip hayatımıza başka kapılardan mı giriyor?
KHK neydi, bugün neyi tartışıyoruz?
KHK (Kanun Hükmünde Kararname), geçmişte Bakanlar Kurulu’nun yetki kanununa dayanarak çıkardığı ve kanun gücü taşıyan düzenlemelerdi. 2017’deki sistem değişikliğiyle bu modelden Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) rejimine geçildi; yürütmenin KHK çıkarma yetkisi kalktı, CBK’lar yürütme alanında ilk el düzenleme aracı oldu. Yani “KHK biter”ken, düzenleme aracının adı ve hukuki konumu değişti. Sorunun cevabı burada karmaşıklaşıyor: “Bitiş”, kurumsal dönüşüm anlamına geldi. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
OHAL bitti, ama etkileri mi sürdü?
15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL, 18 Temmuz 2018 itibarıyla sona erdi. Bu, “artık KHK yok” diye yorumlandı; fakat hemen ardından 7145 sayılı Kanun yayımlandı (31 Temmuz 2018). Bu kanunla OHAL’de uygulanan bazı tedbirler “geçici hükümler”le normal döneme taşındı. 2021’de çıkan 7333 sayılı Kanun ise 7145’teki “üç yıl” ibaresini “altı yıl” olarak değiştirdi—fiiliyatta süreyi 31 Temmuz 2024’e kadar uzattı. Yani OHAL biterken, bazı etkiler takvim üzerinde yaşamaya devam etti. :contentReference[oaicite:2]{index=2}
Bugün tablo ne diyor?
Takvim “31 Temmuz 2024”ü gösterdiğinde 7145’teki geçici uzatmaların yasal süresi doldu; ancak parça parça kanunlara işlenen bazı düzenlemeler ve CBK pratiği, “KHK sonrası düzen dünyası”nın sürdüğünü gösteriyor. Ayrıca 2023 depremleri gibi bölgesel OHAL durumlarında CBK’lar kullanılarak yeni tedbirler alındı. Demek ki mesele, tek bir “bitiş tarihi” değil; yetkinin kullanım biçimi ve denetimi. :contentReference[oaicite:3]{index=3}
Zayıf yönler ve tartışmalı noktalar
- Net bir kapanış yok: “KHK ne zaman sona erecek?” sorusunun tek bir cevabı yok; zira olağan KHK’lar kurumsal olarak kaldırıldı ama düzenleme gücü CBK’ya kaydı. Ad değişti, yetkinin etkileri devam ediyor. :contentReference[oaicite:4]{index=4}
- Geçicilik kalıcılaştı: OHAL bittikten sonra 7145’le getirilen “geçici” tedbirlerin 7333’le 6 yıla uzatılması, “olağanüstünün olağanlaşması” eleştirisini güçlendirdi. Bu da hukuki öngörülebilirliği zedeliyor. :contentReference[oaicite:5]{index=5}
- Yargısal fren-geçiş: Anayasa Mahkemesi, OHAL sonrası bazı kurallarda kısmi iptal kararları vererek sınır çizdi; bu, denge-denetimin işlerliğine dair olumlu ama gecikmeli bir işaret. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de KHK sonuçlarına ilişkin kararlarında (ör. Onat ve Diğerleri) uyarılar yaptı. :contentReference[oaicite:6]{index=6}
- Dil ve algı sorunu: Kamuoyu “KHK bitti mi?” diye soruyor; oysa tartışma, “hangi yetki hangi alanda, ne kadar süreyle ve nasıl denetleniyor?” sorusuna kaymalı.
Provokatif sorular: Tartışmayı burada açalım
- KHK’ların kalkmasıyla CBK rejimine geçiş, demokratik denetimi güçlendirdi mi, yoksa sadece isim mi değişti? :contentReference[oaicite:7]{index=7}
- OHAL sonrası “geçici” tedbirlerin yıllara yayılması, hukuk devletinde normalin standardını aşağı çekmedi mi? :contentReference[oaicite:8]{index=8}
- AYM ve AİHM kararları etiket mi, yoksa politika tasarımını gerçekten değiştiren yol işaretleri mi? :contentReference[oaicite:9]{index=9}
- Deprem gibi olağanüstü dönemlerde CBK ile alınan tedbirlerin süre ve kapsam sınırları yeterince net mi? :contentReference[oaicite:10]{index=10}
Eleştirel analiz: Bitiş tarihi değil, hukuk mimarisi
Gerçek soru şudur: Yetki kimde, sınırı nerede, denetimi nasıl? Olağan KHK’ların kaldırılması bir dönüm noktasıydı; ancak yürütmenin CBK ile düzenleme alanı genişledi. OHAL sonrası geçici tedbirlerin yıllara yayılması da “olağanüstünün normalleşmesi” endişesini doğurdu. Bu tablo, “KHK ne zaman sona erecek?” sorusunu takvimden çıkarıp kurumsal tasarıma taşımamızı gerektiriyor. :contentReference[oaicite:11]{index=11}
Çıkış önerisi: Üç sağlam sütun
- Süre sınırı ve otomatik sönüm: OHAL sonrası tedbirlerde net azami süre ve otomatik sunset mekanizması; her uzatma için gerekçeli, sayısal etki analizi zorunluluğu. :contentReference[oaicite:12]{index=12}
- Parlamenter denetimi güçlendirme: CBK alanında TBMM’nin hızlı geri çağırma ve sonradan onay denetimini çıtası yüksek usullerle güçlendirmek. :contentReference[oaicite:13]{index=13}
- Yargı içtihadını politika döngüsüne bağlama: AYM ve AİHM kararlarının uygulanmasını, idare için zorunlu uyum takvimine bağlayan şeffaf bir izleme sistemi. :contentReference[oaicite:14]{index=14}
Son söz: “Ne zaman biter?” değil, “nasıl yönetilir?”
KHK ne zaman sona erecek? Takvimde tek bir gün yok. Olağan KHK yetkisi 2017’de bitti; OHAL 18 Temmuz 2018’de kapandı; 7145 ve 7333’le uzatılan tedbirler 31 Temmuz 2024’te süresini doldurdu. Ama düzenleme gücü CBK’larla başka bir formda yaşamaya devam ediyor. O halde mesele, bitiriş değil; sınır, şeffaflık ve denetim. Şimdi soruyu tersine çevirelim: Hukuk mimarimiz, olağanüstüyü olağanlaştırmadan hak ve özgürlükleri güvence altına alacak kadar cesur mu? :contentReference[oaicite:15]{index=15}
::contentReference[oaicite:16]{index=16}
[1]: https://www.anayasa.gov.tr/media/6184/yavuz-atar.pdf?utm_source=chatgpt.com “CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMELERİNİN HUKUKİ REJİMİ VE … – Anayasa”